31 Mayıs 2012 Perşembe

Bursalı Bloggerlar Buluştu

Bir önceki postta bahsettiğimiz üzere blogger buluşmasını duyar duymaz katılmaya karar verdik. Tabii yolda giderken bile gitmesek mi, kimseyi tanımıyoruz, nasıl olur tarzında çekincelerimiz oldu. Ve fakat gittikten on dakika sonra bu düşüncelerin hepsi silindi aklımızdan. O kadar sıcak ve sevimliydi ki herbiri, sanki yıllardır görüşmediğimiz eski arkadaşlar gibiydik. Yepyeni insanlar, hoş sohbetlerle dolu kısacık vaktin sonunda ikimizde yüzlerimize yerleşen kocaman gülümsemelerle ayrıldik Leman'dan. Ve akıllarımızda şu cümleyle; "Umarim en kısa zamanda yeniden toplanırız"


Herkese kucak dolusu sevgiler, ama en çoğu Bursalı blogger dostlarımıza. :)


Published with Blogger-droid v2.0.4

Yüzük Yastığı

Merhabalar...

Bugün Bursa'lı blogger arkadaşlarla tanışma günü vardı. Z. dün bloglarda dolaşırken görmüş. E tabi hemen heyecanlandık. Ama bunu bir sonraki postta anlatacağız. Sonra merak ettik Bursadaki bloggerları ve başladık sörfe. İlerki postlarda sanırım çoğunun adını/bloğunu bol bol duyacaksınız. Onlardan biri Elif'in el izi bloğunun sahibesi Elif hanım. Kendisi inanılmaz şirin işler yapıyor.


Bloğunu tararken F. çeyizlikler kismina hayran hayran bakar. Özellikle nişan yastıkları ve süslü makaslar aklını başından alır. Ve böylece ZF ikilisi soluğu Z. nin çeyizliklerinin başında alırlar.


Şu bir gerçektir ki el yeteneği olan kızların annelerinin yeteneksiz olması mümkün değil. Sanırım genetik miras. Ama F. tam anlamıyla şapka çıkarır Z.nin annesine. İğne oyaları bir yana, boncuk işlemede valide hanımı eksper/bilirkişi ilan eder. F.nin "evlenesim geldi" halini gören Z. (büyük bir şaşkınlıkla tabii. Çünkü Z. çoktaaan ümidi kesmiştir F.nin izdivacindan) dayanamaz ve "senin nişanında da bunu kullanırız" der. Ve karşısındaki korkunç manzaraya bakakalır. F. bildiğiniz Gollum'a dönüşmüştür. Gözlerinde çlink çlink yanan iki sarı yüzükle Z.ye gülümser. :)


Z: Sonra kırmızı başlıklı kız avcıyı çağırır! Bu ne yahu böyle blog yazısı mı olur?

F: Tamam o zaman şöyle olsun:


Z: Senin nişanında da bunu kullanırız.

F: Ayyy evet bay doğruyu bulunca dimi. Beyaz atlı prens geliyo böyle.

Z: Yok bu böyle olmayacak. Gitti senin kafan.

F: Sonra prens pamuk prensesi...

Z: Caanım post ziyan oldu. O kadar yazdık.

F: Yahu anafikri vermeye çalışıyorum deminden beri.

Z: Hah! Neymiş anafikir???

F: Bu güzel, özenli, değerli hem de çok değerli çeyizleri görüp tatlı hayaller kurmayan, aklını kaybetmeyen kızın aklından şüphe ederim!?!

Z: E direkt böyle yazsaydık ne gerek vardı bunca fantastik öğeye?

F: Aksiyon kattık fena mı oldu?

Z: Görürüz gelen yorumları!

F: Sonra sindirellanın ayakkabısınin teki... :)


Kucak dolusu sevgiler...


Published with Blogger-droid v2.0.4

4 Resim Arasındaki Farkı Bulun :)

















Yine bir esinlenme hikayesiyle huzurlarınızdayız. Ben F. Buhranli ve Z.siz bir Korupark(Bursada bir AVM) gününde, mağazanin birinde resimlerdekine benzer biyeli bir bluz denedim. Hemen fotoğraflayıp Z. ye gonderdim. Karar verildi. YAPILACAK! Hemen kumaşçılarımızın yollarına düşüldü tabii. İlk önce pembe biyeli kumaşı aldık. Ufak bir sorun vardı. Kalıp yoktu. Ve olaylar şu minvalde (Seviyorum yahu ben bu eski sözcükleri. İdare ediverin) gelişti:

F: E bebis kumaş tamam da kalıp nasıl olacak?

Z: Karıştır şekerim Burda'ları.

60' a yakin dergiden bir tane kalıp çıkmazmı yahu. Yok çıkmadı. Heyheylerim geldi tabii. Yüzüm düştü. Z. hiç kıyamaz böyle zamanlarda bana. Hemen kurtardı günü yine.

Z: Üstündekini çıkarsana sen bi.

F: ?!-(;%@&+(''???

Z: hahaha çıkar çıkar. Kalıp çıkarıcaz :)

Evet işte hikayenin özü bu. Üzerimdeki tşörtün kalıbını aktardık parşömene. Tabi yine kıyamadık güzel kumaşımıza. Evdeki İstanbul ganimetlerimizden (yahu Z. birgun o maceramızı da yazalım. Vallahi çok bilgilendirici olur:)) birini yatırdık makas altına. Arkası V şeklinde olanı. O başarılı olunca hemen pembe biyeli olanı biçtik. Sonrası tam bir trajedi :)

O hafta içinde, ki o hafta geçtiğimiz hafta, aynı modeli tam 6 kez çalıştım. En sonunda Z. "yeter içim bulandı" dedi de durdum. Yoksa bu postu yazmak yerine şu anda 32.yi dikiyor olacaktım. Hayır işin komik tarafı dikerken garip gelmiyor. "giyerim negüzel" diyorum kendi kendime. Velhasıl-ı kelam  bildiğiniz bağımlı oldum. Neyseki canimin içi bu durumdan beni kurtardı. Başka bir bağımlılıkla:

Z: Sen şu kahverengi pantolondan dik.

F: Pantolonlar demek istedin herhalde.

Z: Yine içim bulanacak dimi? :(

F: :)))

Kocaman kocaman sevgiler :)

Published with Blogger-droid v2.0.4

Örnek Kalıp Çıkaralım Derken...

Herşey Zara'da denediğim siyah elbise yüzünden oldu. Ona benzer mavi bir kumaş alındı. O kumasi heba etmemek adına, eldeki kumaştan deneme yapıldı (Z. Kumaşi hiç beğenmemişti bu arada). İşte bu elbise o deneme elbisesi. Parçalı olup, vücuda cuk oturmasından mütevellit (haaah başladım yine eski türkçeye :)) ben bu elbiseye bayildim. Velhasıl asıl elbiselik mavi kumaşı da aynı kalıptan biçtik. Bu elbiseden farkli olarak sırttaki fermuarın yerine V şeklinde açıklık bıraktık. Henüz bitmedi orası ayrı. Umarım en kisa zamanda bitirip sizlerle paylaşabiliriz.

Bu arada elbiseyi gayet severek giydim. Yani sözde deneme kalıbı oldu :) Kolye için de Koton'dan esinlendik :) Esinlendik diyerek kibarlik ediyorum çünkü bildiğiniz kopyaladık. Bu kadar da netiz işte. Sezar'ın hakkı Sezar'a :) Kum boncukları ipe dizip, 20 adet 120 cm. ölçüsünde saçaklar yaptık. Ortalarından ipe geçirdik. Hepsi bu kadar. Tabi hemen siyah ve altın sarısı boncuklusunu da yaptık. Onları da uygun kombinlerle paylaşırız zamanı gelince. Bu arada elbisenin kalıbı Şubat 2010 Burda Büyük Beden'den. Ve elbise kuplu modeli nedeniyle toplu vücudu daha ince gösteriyor. Benim gibi hafiiiif balıketli bir vücudunuz varsa (dikkat edin şişman demiyorum), şiddetle tavsiye ediyorum. Sevgiler...

Published with Blogger-droid v2.0.4

24 Mayıs 2012 Perşembe

home store elbise

    Z.A ve F.Ö düzenli olarak yoklama verdiği koruparkta(bursa da yaşayanlar bilir alışverişmerkezi olarak çok seçenegimiz yoktur bulundurduğu magzalar açısından korupark tektir bizim için)gezerken Z.A home store 'un yeni sezon ürünlerini denemeye başlar ve bir elbise göz koyar fakat F.Ö almasına izin vermez işte bir dikiş hikayesi daha burada başlar:)

  F.Ö: elbiseye bayıldım zişom ama almaya degmez

  Z.A: nasıl yani?

  F.Ö: çok basit 2 saatte dikersin sen bunu

  Z.A , F.Ö nün verdiği gazla kumaşçı yolunu tutar .uygun kumaşta bulununca elbise dikilmeye hazırdır
 nasıl yaptığıma gelince kısaca anlatıyım.

2009/HAZİRAN ay'ı burdasından  çok basit bir kalıp kullandım, kumaş çok esnek oldugundan kulp' lu veya bol pensli bir kalıba gerek yoktu , orjinalide benım yaptığım şekildeydi, kalıp normelde tshirt  içindi biraz bol olacagından resimdede gördüğünüz gibi bel oyuntusunu, denedikten sonra kendim
ayarladım boyunu biraz uzattım ve diktim tül kısmı için 1.5 m tül alıp ilk önce elde büzdüm ölçüsünü ayarlayıp makinede sabit dikişni yaptım ve elbiseye monte ettim


   işte bu kadar basit:)) elbisenin orjinali

   buda benim diktiğim (tek fark yaka kısmını biraz daha açmış olmam üzerime giydiğimde hiç fark yok)


  umarım beğenmişsinizdir.

21 Mayıs 2012 Pazartesi

makyaj fırçalarını kurutma askısı

Herkese selam ben Z.A daha önce ki postumuzda bahsettiğimiz fırça kurutma askısının nasıl yapıldıgından ayrıntılı olarak bahsedecegım. Bu askıyı F.Ö ye yapıyorum, hernekadar daha önce dalga geçsede ihtiyacı oldugunu anlayıp yapmak istedi, bende ona süpriz olarak bir tane yapıyorum nede olsa biricik arkadasım kıyamadım:)
İlk önce fırçaları nasıl kurutmamamız gerektiğinden bahsediyim .Fırçaları yıkayıp yatay şekilde kurutursak birleşme noktasındaki yapışkanlar, zamanla sudan etkilenip yapışkanlığını yitiriyor böylece fırçamızda kopmalar olabilir, bunu engellemek için dikey şekilde kurutmak gerekiyor bir çok makyaj blogunda kullanılan ve tanıtılanTHE BRUSH GUARD' nız yoksa malesef fırçarımız eskimeye mahkum.Oyüzden böyle bir askı bütün problemleri ortadan kaldırıyor.
Şimdi gelelim nasıl yapıldığına: Benim yaptığım havlunun 2 ye katlanmış hali 29,5-25
aynı ölçüde kalın keçeyi havlunun içine yerleştiridim silikon tabancasıyla sabitledim(dikişlede olabilir tercih size kalmış)

                                                                                                                                                                                       

25-10 cm ölçülerinde iki keçe kesip kalın bir rula şekli verdim.
Lastik yerlerini belirleyip rulo yu açtım ve 2,5 cm aralıklarla lastiği diktim (aynı ölçülerle yapmak isterseniz 25-10 cm lık keçeden aşagıdan 3cm ölçerek lastiği dikebilirsiniz)


iki keçeyede lastiklerini diktim



silikon tabancasıyla rulo şeklini vererek yapıştırdım(rulo yapmamın sebebi fırçaların havluyla temasını engellemek)kenardan artan lastikleride arkasına alıp yapıştırdım.                                                            



son olarak bunları havluya 10cm aralıkla tekrar silikon tabancası yardımıyla yapıştırdım .askısınada astım ve bitti:)
fırçalar havluya değmeden dik bir şekilde kurumaya hazır
(not: ilk başta bahsettiğim havluyla keçeyi birleştirme işlemini silikon tabancasını actıgımda, yani bütün yapıştırma işlemkerini aynı anda yaptım )

                                                                           

ve sonuç karşınızda umarım beğenmişsinizdir.











  












19 Mayıs 2012 Cumartesi

Z ve F Makyaj Gecesi Yaparlar...

Herkese selamlar. Ben F., Z. Şu anda mışıl mışıl uyuyor. Dün gece kızkıza gecesi vardı. Epey geç yattık. Ama tabii benim içimdeki vampir uyumama izin vermedi. Dün aksamki şahane makyajımın verdiği gazla, bana fırça almaya gidicez. Fırçaların efendisi kıymetlimiss Mac 187 avucuma gelecek.


E haliyle yeni sevgilim Mac ile ilk buluşmada özenli olmalıyım. Bu yüzden sabahın köründe hortladım. Severek aldığımız ipek saten bir kumaşımız vardı. Çok pratik de bir modelimiz. Ve hemen başladım dikmeye. İlk defa dikiş prosesi anlatıyorum, kusurum olursa affola... 120x100 ölçüsünde ipek satenin dört kenarına overlok çekip 1 cm. kıvırdım. Boyu 59 cm olacak şekilde katladım. Şu görüntü oluştu:
Sonra enden, tekrar katladım. Sonuç olarak elimizde 59x49 dikdörtgen var. 59; boy ölçümüz, 49 enimiz. Şimdi ölçü almaya başlayabiliriz. Belinizin ölçüsünü alıp, istediğiniz bolluğu hesaba katın. Çıkan rakamı 4'e bölün. Ve kat yerinden ilk ölçüyü alın. Benim ölçüm 32cm. (1) Omuz üstünüzden kol oyuğunuza yine istediğiniz bolluğu göz önüne alarak ölçü alın. Benim ölçüm 25cm. (2) Ve son olarak yaka açıklığı ölçünüzü alın. Benim ölçüm 17cm. (3)
Sonra yan teyelleri alıp dikiyoruz. Yaka açıklığını da düz çizgi halinde kesip, overlok yapıyoruz. İnce kıvırıyoruz. Voila.   ve sonunda uykucu Z.A uyanır  F.Ö yü yeni bir kıyafetle karşısında görür
  Z.A vampir olduğunu düşündüğü arkadaşına şüpheli gözlerle bakmaya başlar
 F.Ö yeni tuniğinin verdiği sevinç ve heycanla Z.A nın kendisine gelmesini beklemeden ardı ardına neler yaptığını anlatmaya başlar(yukarıda ayrıntılarıyla yazılmıştır)
Z.A : hala süpheli olarak baktığı F.Ö yü takdir etmekle yetinir
(İÇ SES: sen birde benim dikiceklerimi gör bu tunik neki:) )

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Z.A' nın günü kurtarma çabası


Havaların güzelleşmesiyle balkon sezonunu açmış bulunmaktayım.Fakat şöyle bi sorunum var ki; balkon takımındaki minderleri (Muhteşem ev hanımlığım sayesinde) yıkarken, 2 beden küçülmesine yol açtım. Yapılcaklar listemde uzun süredir var olan bu problem, akşam misafirleri balkonda ağırlamak düşüncesiyle birleşince, ben de harekete geçmek zorunda kaldım. Acil,hızlı ve pratik (Baştansavma ama sonuç tatmin edici) bir biçimde nasıl yaptığımı aşağıda paylaşıyorum.

  Minderlerim,
evde bulduğum deri görünümlü kumaşım,

yapım aşamaları;

Önce kalıpsız, ölçüsüz minderi kumaşa  yatırdım.
Üstüne katladım. Ve iğneledim.


Diktim ve içine geçirdim.

 Kenarları katlayıp teyelledim (Normalde çıtçıt veya fermuar yapmayı düşünüyordum fakat aciliyetten dolayı elde tutturdum.

Çıkan kulakları içe kıvırıp diktim.



Veee sonrası...





Amerikan servisler çeyizden. Ve şahsım tarafından tamamen el dikişi ile yapılmıştır.
35x47 cm. ölçüsünde siyah deri kesilir. 5 cm. kalınlığında lame deriden çerçeve kesilir. Simli şeritle birleştirilir. Yonca deseni yine lame deriden kesilip, tek sıra payetle siyah deri tabana aplike edilir.



Yeni diktiğim kılıflarla, bu amerikan servisleri çok uyumlu buldum. Umarım siz de beğenmişsinizdir.

Bu arada kumaşların tamamı pazardan (Deriler de dahil). Hepsinin toplam maliyeti 15 lirayı bulmaz. Ama emeğime paha biçilemez :)

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Hıdrellez Böyle Geçti...

Mayıs 6 yılın en sevdiğim zamanıdır. Çünkü bahar başlar, bildiğimiz yaz güneşi geri gelir. Ama daha da önemlisi Hıdrellez günüdür. Hikayeyi bilirsiniz; Hıdır ve İlyas 5 Mayıs gecesi ellerindeki bereket kamçısını doğanın üzerinde gezdirir. Bu sebeple o gece tüm dünyaya bereket yağar. Ve biz ademoğulları bu bereketten sebeplenmek için elimizden geleni yapariz. Bu yıl benim yaptıklarım gercekten biraz komikti fakat inanin ki hepsini canı gönülden yaptım. Şöyle ki:
Cumartesi akşami, para keselerini gül dalına astım. Sonrada deniz kenarina inip taşlarla dileklerimi çizdim. Tabi ateşten atlama ritüelini de gerçekleştirdim üç kez. :)
Sabah saat 5 de uyanıp yanımızdakilerle hiç konuşmadan tekrar sahile inip denizden çakıl taşı aldik bir avuç. Eve dönerken de yeşilliklerde yuvarlandik. Sonra zeytindalı ve çiçek topladik kapıya asmak için. Eve gelincede geceden gülün altına koyduğumuz yumurtaları kaynatıp afiyetle yedik.
Daha sonra ben, cangıla dönen küçük bahçemizdeki naneleri biçtim. İki haneye hediye edilmesi lazimmış benimkiler Z. ve Ç.'e gidecek. Bu arada Z. icin de bolca dua ettim ve dilek diledim. Umarim herkes için güzel bir yıl olur.